Sayfalar

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Deizm Eleştirisi

     Deizm bir yaratanın varlığını kabul eden fakat insanoğluna ve yaşamsal sürece hiçbir etkisinin olmadığını iddia eden inanç şeklidir.

     Geçmişi Herakleitos'a kadar dayanır. Bu açıdan aslında önceleri evrenden ayrı bir yaratıcının kabul edildiği gibi, daha sonraları evreninde yaratıcının kendisi olduğu inancı görülür. Fakat evrenin hem ezeli hem de ebedi olmadığı anlaşıldıktan sonra deizmde daha geçerli olan görüş, evrenden ayrı bir yaratıcının var olduğudur. Fakat deist mantığın yaratıcısı adeta yarattığı insanları unutmuş ve onlara herhangi bir etkide bulunmamıştır.

     Deizmin bu mantığının yanlışlığını ise insandaki dine (doğal olarak Allah'a) muhtaç olma durumu ile görebiliriz. İnanan insanlar için Allah insanı dine uygun olarak yaratmıştır. Allah Rum suresi 30. ayette;

Sen yüzünü, Allâh’ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allâh’ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allâh’ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

     der. Ayette de açıkça görülüyorki Allah insanları yaratırken gönderdiği dinede uygun şekilde yaratmıştır. İnsan yaratılışı itibariyle temelde bir yaratıcının varlığına zihinsel olarakda muhtaç şekilde yaratılmıştır. 

    Ateistlerde aynı görüşü savunurlar. Onlar Allah'ın yaratışı düşüncesinden farklı olarak yine insanların yapısında bir yaratıcı arayışı, bir üstün güç arayışı bulunduğunu iddia ederler. Dinlerinde insanların bu tesadüfi eksikliklerinden dolayı oluştuğunu, yaratıcı fikrinin böyle ortaya çıktığını söylerler. 

     Her iki durumda da çıkarabileceğimiz sonuç; insanların doğuştan gelen bir özellik ile yaratıcı fikrine ve din kurumuna uygun olduğudur. Burada ateizmin argümanlarını bir kenara bırakır ve tekrar deizme dönersek;

(1) Deizm evreni ve doğal olarak insanı bir yaratıcının yarattığını kabul eder.

(2) İnsanların her inanış sonucunda din fikrine uygun yaratıldığı açıktır.

(3) Deizme göre yaratan insanı din fikrine uygun yaratmış fakat adeta insanı unutarak insanoğluna bir din göndermemiştir. 

     Buradaki temel nokta 3. madde. Bir gücün insanoğlunu dine uygun yaratması fakat daha sonra insanoğlunu uygun yarattığı fikri onlara kendi kusursuz düzeniyle göndermemesi ilahi bir gücün yaşayabileceği bir çelişki midir ?

2 yorum:

  1. Kutsal kitap diye yaptığınız alıntılardan örneklerle neyi ispatlıyorsunuz?
    Muhammed denilen arapla şizofren said nursi arasında bir çok benzerlikler var.İçindeki tanrıyı hisseden herkesin bir dine ihtiyacı yok.din insanları korkutmakhizaya sokmak maksadıyla geçmişten günümüze saçmalayarak devam eden bir akımdır.
    Aklını kullanmayan insanlar öğrendiklerini savunur akıllı insan şüphe edendir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman bana söylesene sen, senin inandığın deizmde tanrı doğayı ve beşeriyyi yaratıp akabinde hiç bir şeye karışmayarak herhangi bir müdahalede bulunmadan bir sistem kurmuş ya,ozaman biraz düşün bu sistem neyi hedefliyor,bu sistem insana veya tanrıya ne getiriyor,eğer bir şey getirmiyorsa veya getirmesi de gerekmiyorsa bana ben akılcıyım deme şayet hiç bir akıl bunu almaz

      Sil